Biyografi

Wall Street’te Bir Türk: Burç Okumuş ile Söyleşi

Son dönemlerde finX camiasının en popüler isimlerinden Burç Okumuş’u sitemizde konuk ederek çok keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Sorularımıza geçmeden önce kendisini sizlere tanıtmak isteriz.

Burç Okumuş Kimdir?

Burç Okan Okumuş, 1995 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul Erkek Lisesi’nden 2014 yılında mezun oldu. 2014 yılında, 2.1 milyon öğrencinin katıldığı ÖSYS (Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi) sınavında Türkiye 77.si olarak Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nü kazandı. 2017 yılında, Türkiye Finans Bankası’nda Hazine departmanında stajını tamamlamasının ardından, Cigna Sağlık Hayat ve Emeklilik (şimdiki ismiyle QNB Sigorta) şirketinde stajını yaptı.

Üniversite eğitimine devam ettiği 2017-2018 yılları arasında öğrenci değişim programına katılarak Viyana Üniversitesi’nde 1 yıl Ekonomi ve İstatistik eğitimi aldı ve Türkiye’ye döndü. Türkiye’ye dönmesinin ardından, Orion Capital Partners şirketinde Birleşme ve Satın Alma Analisti (M&A Analyst) olarak yarı zamanlı çalışmaya başladı ve üniversite mezuniyetine kadar bu görevini sürdürdü. 2018 yılında Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden mezun oldu.

Lisans eğitimini tamamlamasının ardından, danışmanlık, denetim ve vergi hizmetleri alanında sektörün en bilinen şirketlerinden birisi olan PwC şirketinde, İstanbul’da çalışmaya başladı. Yüksek lisans eğitimi için 2019 yılında Amerika Birleşik Devletleri’ne gitti. 2020 yılında, Rochester Üniversitesi’nde (University of Rochester) Finans alanında yüksek lisans eğitimini tamamladı. Yüksek lisans eğitimini tamamlamasının ardından Los Angeles, Amerika Birleşik Devletleri’nde yer alan PwC şirketinde varlık yönetimi (asset management) alanında çalışma hayatına devam etti.

2021 yılında, PwC şirketindeki görevinden ayrılmasının ardından, S&P Global şirketinde yaklaşık 1.5 yıl boyunca çalışmalarına devam etti. 2023 yılında dünya çapında en bilinen bankalardan olan Credit Suisse şirketinde Araştırma Analisti olarak çalıştı. Kendisi, şu an Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşamına ve kariyerine devam ediyor. 2023 yılında Credit Suisse’den ayrılmasının ardından, çok uluslu bir Amerikan yatırım bankası olan ve finansal hizmetler veren Cowen Inc. şirketinde hisse senedi piyasalarında araştırmalarına devam ediyor.

Burç Okumuş, Wall Street‘te Charging Bull heykelinde.

Burç Okumuş’u daha yakından tanıdığımıza göre, kendisi ve kariyeri hakkında ilk sorumuzla söyleşimize başlıyoruz.

Oldukça başarılı bir eğitim hayatından geçtiğinizi görüyoruz. Bugün geçmişe dönüp baktığınızda eğitim hayatınızda veya kariyer yolculuğunuzda değiştirmek istediğiniz herhangi bir pişmanlığınız oldu mu? Yoksa her şey istediğiniz gibi mi gitti? Bugün mezun olsanız da yine aynı yollardan geçer miydiniz yoksa farklı bir yol mu çizerdiniz? Türkiye’de aldığınız farklı iş teklifleri var mıydı?

İstanbul Erkek Lisesi’nde okuyordum. Okuldaki müfredat tamamen Alman sistemine göreydi ve lise 2. sınıfta bir karar vermem gerekiyordu. Arkadaşlarımın birçoğu sayısaldı. İstanbul Erkek Lisesi o kadar sayısal ağırlıklı bir lisedir ki, 180 kişilik dönemde sadece 10-15 kişilik bir Türkçe Matematik (TM) sınıfı açılır, onu da öğrenciler zorla imza vererek yaparlar, hatta ben de sınıf açılsın diye imza vermiştim. Biz TM sınıfına geçerek Almanya’ya gitmeme kararını vermiştik çünkü Almanca fizik, kimya gibi dersleri sevmiyordum. Sonra, Türkiye’de gireceğimiz sınav sistemine hazırlanmaya başladık.

Finans ve ekonomi alanına yönelmek istediğimi biliyordum, çünkü ben 10 yaşında bile siyaset programları izlerdim. NTV’de rahmetli Mehmet Barlas ve Emre Kongar’ın sunduğu Yorum Farkı programı vardı. SKYTürk’te cuma günleri Nihat Genç konuşurdu. HaberTürk kurulmadan önce Kanal1’de Fatih Altaylı ve Sevilay Yükselir program yapardı. O yaşlarımda bu tarz programları takip ederdim. Sayısal derslerim iyiydi ama bu tarz sosyal, politik gelişmelere de ilgi duyardım. Kendimi fabrikada çalışan bir mühendis olarak hiç düşünemedim, hep ofiste çalışmayı, bilgisayara bakmayı isterdim. Bu yüzden, üniversite tercihlerini yaptığım zaman, endüstri mühendisliği ile ekonomi arasında kalmıştım ama kalbim aslında ekonomi bölümünden yanaydı. Babamın da yönlendirmesiyle, Türkiye 77.si olarak Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nü kazandım.

Boğaziçi Üniversitesi’nde eğitimime devam ederken, biz tabi dereceyle girmişiz, şirketler bize iş teklif edecek, biz de öyle seçeceğiz zannediyoruz. Meğerse kazın ayağı öyle değilmiş, mülakatlardan birer birer elenince bu işi ciddiye almam gerektiğini fark ettim. Türkiye’de en az 150-200 mülakat, aynı şekilde Amerika’da 200-250 mülakata girmişliğim vardır. Bir pişmanlık olarak belki Boğaziçi’nde not ortalamamı yüksek tutmak olabilirdi. Üniversiteyi 3.01 ortalamayla bitirdim. 3’ün üzeri ortalamayla bitirmek önemli, çünkü mesela Amerika’da bazı yüksek lisans programlarına 3’ün altında bir ortalamayla başvuramıyorsunuz.

Bir de bazen acaba Amerikan vatandaşlığım olduğu için üniversiteyi direkt olarak Amerika’da mı okusaydım diye düşünüyorum ama o zaman ailem çok masraf yapacaktı. İstediğim nokta olan Wall Street’e 27 yaşında girdim. Üniversiteden mezun olur olmaz 22-23 yaşında girmek isterdim tabii ki ama nasip değilmiş diyelim. Türkiye’de iş teklifleri aldım. PwC’de 1 sene çalıştım. Amerika Birleşik Devletleri’ne gitmeden önce Unlu & Co’dan NPL Analist olarak iş teklifi almıştım ama yüksek lisansa kabul edildiğim için reddetmek zorunda kaldım. Amerika’yı denemek zorundaydım çünkü Wall Street hayalim vardı, zaten yüksek lisans başvurusundaki motivasyon mektubunda da onu yazmıştım.

Burç Okumuş yurtdışına gitme kararını nasıl aldı? Bu süreç nasıl gelişti?

2018 yılında, PwC’de 2700 TL maaş ile çalışmaya başladım. Big 4’da sözleşmeyi Mart ayında yaparsınız, Ekim ayında işe başlarsınız. Ben sözleşmeyi imzaladığımda dolar kuru 4 liraydı, yani maaşım $650 civarıydı. Rahip Brunson krizi yaşandı ve dolar 7 lirayı gördü, benim maaşım 650$’dan $400’a düştü, yani daha işe başlamadan benim maaşım $250 düşmüş oldu. Açıkçası, Boğaziçi’ni bitirmişsiniz, Türkiye derecesi yapmışsınız, ayda $400 para alıyorsunuz, başlangıç maaşları dünyanın her yerinde çok düşüktür ama Türkiye’de yaşanan o kriz sonrası çok düşüktü. Ben de zaten 1 sene Türkiye’de çalışıp Amerika’ya gitmek istiyordum çünkü Amerikan vatandaşlığına sahiptim ve bundan dolayı çalışma iznim de vardı. Ayrıca, Wall Street’te çalışmak istiyordum. Ondan dolayı 1 sene PwC’de çalışıp gittim. PwC, benim için iyi bir deneyim ve okuldu.

Günümüzde üniversite tercihi yapacak öğrencilere Ekonomi, İşletme gibi bölümleri tavsiye ediyor musunuz veya tavsiye edecek olsanız gelecekteki gelişmeleri de göz önünde bulundurarak farklı sektör veya mesleklere mi yönelmeliler?

Ekonomi ve işletme bence yapay zekadan nispeten az etkilenecek işler çünkü tamamen salt işleme dayalı işler değil, yorum yeteneği, gözlem, kişisel tecrübe gibi konular da var. Gençler eğer hem sosyal yönleri varsa hem de matematiği kullanmak istiyorlarsa bu bölümlere yönelebilir ama mesela kendi halinde birinin bu bölümlere yönelmesi iyi olmayabilir. Ayrıca, şöyle bir olay var bu bölümlerde en iyisi olmazsanız işsiz kalırsınız, çünkü çok fazla kişi bu bölümleri okuyor. Okuması nispeten kolay. O yüzden en iyi üniversitelere gidip, en iyi ortalamayı getirip, en iyi İngilizceyi konuşmanız lazım.

Ekonomi ve finans alanında kariyer düşünen öğrenciler nasıl yollar izleyebilir? Örneğin, çok iyi bir üniversiteden ve ortalama bir üniversiteden mezun olan veya önümüzdeki senelerde olacak öğrencilere farklı yol haritaları çizebilir misiniz?

Öncelikle ne yapmak istediklerini iyi bilmeleri lazım, mesela danışmanlık/consulting yapacaklarsa ona göre 2. sınıftan itibaren stajlarını ona göre ayarlamaları, case study’lere (vaka çalışması) çalışmaları lazım. Orada çalışan insanlarla bir kahve içmeleri lazım, mesela diyelim ki McKinsey’de çalışmak istiyorsunuz orda halihazırda çalışan 23-24 yaşlarında birine yazıp, kahve içmek istediğinizi söyleyin, o işe alım sürecinde neler yaşamış onu öğrenin. Aynisi, Investment Banking (Yatırım Bankacılığı) için de geçerli, benim yaptığım Equity Research (hisse senedi araştırması/analizi) için de geçerli. Mail atmak, konuşmak, network geliştirmek. Konuştuğunuz insanlar belki size iş başvurularında referans olacak. Ben Amerika’da PwC Los Angeles’taki işimi öyle buldum. Mert abi vardı, vefat etti Allah rahmet eylesin. Telefon konuşmamızdan sonra bana referans oldu, referans olunca insan kaynakları size öncelik veriyor. Aradilar, 3 mülakata girdim ve işe kabul edildim.

Üniversite eğitiminde öğrencilerin odaklanması gereken ve kendilerine katması gereken ‘’olmazsa olmaz’’ dediğiniz en önemli yetenekler nelerdir? Örneğin, networking’in oldukça güçlü bir etken olduğunu paylaşıyorsunuz. Bunun yanı sıra, yabancı dil, Excel ve R gibi bilgisayar yetenekleri öğrencileri öne çıkartır mı?

Excel ve R önemli evet, daha çok Excel veya R’da yapılacak case study’ler var, mülakatlarda bazen onu çözmek bir aşama olabiliyor, onlar önemli. Ayrıca, bence en önemli yetenek mülakatta nasıl performans gösterdiğiniz ki o da tecrübe gerektiriyor. Gençler beni üniversitedeki kariyer kulüplerine konuşmacı olarak çağırsın, nelere dikkat edilmesi gerektiğini anlatırım.

Türkiye ekonomisinde yakın zamanda genel ekonomide ve alım gücünde iyileşme bekliyor musunuz? Örneğin, 2005-2015 arası büyük fırsatların oluştuğunu ve bu sayede beyaz yakalı birçok kişinin evinin ve arabasının olduğunu fakat şu anki şartlarda bunun imkansız olduğunu herkes fark ediyor. Bu durum önümüzdeki süreçte tersine evrilebilir mi? Yoksa tren çoktan kaçtı mı? Türkiye ekonomisinde düzelmeler nasıl oluşabilir? Şu anda yürütülen politikalar ekonomiyi rayına sokabilecek cinsten mi? İlerleyen senelerde maaşların alım gücü sizce eski seviyeyi yakalayabilir mi?

Marjinal olarak hafif iyileşmeler olabilir ama dramatik bir değişim olmaz. 2005-2010 arasına geri dönüş olmaz çünkü o yıllardaki dünya da Türkiye de farklıydı fakat artık öyle bir Türkiye de, dünya da yok. Marjinal iyileşmeden kast ettiğim şu: gençler 500 dolarla işe başlamak yerine belki 600 dolarla başlar veya asgari ücret dolar bazında 50 dolar daha fazla olur ama ortalama üniversite mezunu maaşı 1500-2000 dolar aylık maaş seviyesine gelmez. Eskiden Türkiye’de ayda 10 bin dolar kazanan insanlar bile orta seviyenin biraz üstü kabul ediliyordu, beyaz yakanın güzel para kazandığı dönemler oldu fakat o devirler bitti.

Birikim ve tasarruf yapmanın oldukça zorlaştığı bu dönemde, tavsiye edebileceğiniz veya kendinizin de uyguladığı birikim ve tasarruf yolları var mı? Varsa neler? Bahsedebilir misiniz?

Amerikan ekonomisi reel GDP olarak her 10 senede bir ikiye katlar, ekonomi zaten borsadır, sonuçta borsayı oluşturan şirketler de o ekonominin bir parçası. S&P 500’ün ortalama getirisi 8%’dir ve dediğim gibi ortalama olarak 10 yılda bir 1 ikiye katlar. Amerikan piyasalarıyla ilgilenmelerini tavsiye ederim. Kendilerine bir alan seçebilirler, biotech gibi, SaaS hisseleri gibi veya örneğin enerji sektörüne ilgileri varsa enerji hisselerini takip edip fiyat hareketlerini anlamaya çalışabilirler.

Ekonomi ve finans konusunda gelişmek isteyen ve gündelik ekonomik konular hakkında bilgi sahibi olmak isteyen kişiler hangi kaynakları takip edebilir? Finansal okur yazarlık günümüzde herkesin bilmesi gereken bir konu haline geldi. Bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz ve insanlar neler yapmalılar birikimlerini korumak adına?

Türkçe kaynaklar çok kısıtlı, o yüzden İngilizce kaynaklara yönelsinler. Twitter’dan dünyadaki finansal gelişmelerle alakalı bilgi veren hesapları takip etsinler. Onun dışında Bloomberg, Wall Street Journal veya Barron’s gibi finansal yayınlar yapan kaynaklardan çıkan makaleleri takip etsinler. İlk başta bazı kavramları anlamayacaklar ama bu normal, anlayamadıkları finansal terimlere baksınlar ve zamanla makalelerin birçoğunu anladıklarını görecekler.

Finans sektöründe görev almak isteyen ve gelecekte bu alanda yer almak isteyen kişilere hangi dallara yönelmelerini önerirsiniz? Örneğin, X’te yapmış olduğunuz paylaşımlarda, ‘’quant’’ ve ‘’algoritmik işlemler’’ alanında yükselmenin rekabetten dolayı oldukça zor olduğunu söylüyordunuz. Rekabetin görece daha az olduğu ve daha hızlı yükselme potansiyeli taşıyan alanlar var mı?

İyi iş, iyi şirket her zaman rekabet gerektirir. Bugün dünyanın en iyi şirketleri 10-15 mülakat yapıyor, benim de 10 mülakata girdiğim çok oldu, yani iyi bir pozisyon istiyorsanız rekabete hazır olacaksınız. İyi olmanız yetmez, diğer adaylardan daha iyi olmanız, en iyi olmanız lazım. 100 kişi işe başvuruyor, 1 kişi işe alınıyor. Ekmek artık aslanın ağzında değil, midesinde.

Burç Okumuş’a röportajımıza katıldığı için çok teşekkür ediyoruz. Kariyer gelişmelerinden haberdar olmak için kendisini LinkedIn üzerinden, öğrenciler için yapmış olduğu kariyer yönlendirmeleri, güncel ekonomik ve finansal konular hakkında düşünceleri hakkında daha fazla bilgi edinmek için X ve Instagram hesabını takip edebilirsiniz. Burç Okumuş, zaman zaman köşe yazılarıyla birlikte bizimle olacak. Köşe yazılarından haberdar olmak için bizi X hesabımızdan takip etmeyi unutmayın.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu