The Imitation Game: Enigma | Film Öneri ve İncelemesi #3
Enigma, geçtiğimiz günlerde sitemizde biyografisine yer verdiğimiz ünlü matematikçi Alan Turing‘in hayatını konu edinmektedir. Yazımızda da bahsetmiş olduğumuz üzere, Alan Turing bilgisayar bilimi, yapay zeka, matematik ve kriptoloji gibi birçok alanda yapmış olduğu çalışmaları dünya çapında büyük yankı uyandırmıştır ve günümüzde de etkisini sürdürmektedir. Turing, bilgisayar biliminin temelini atan ve yapay zeka kavramını geliştiren öncü bir bilim insanı olarak kabul edilir.
II. Dünya Savaşı sırasında Alan Turing, İngiltere’deki Bletchley Park’ta çalıştı. Burada, Alman ordusunun kullandığı Enigma şifreleme makinesinin şifrelerini kırmak için önemli çalışmalar yaptı. Turing ve ekibi, Enigma’nın şifrelerini kırmak için “Bombe” isminde elektromekanik bir cihaz geliştirdi. Enigma şifrelerinin kırılması, Müttefik kuvvetlerin Alman ordusunun planlarını ve hareketlerini önceden öğrenmelerini sağladı. Bu, savaşın önemli anlarında stratejik avantajlar elde etmelerine yardımcı oldu. Özellikle Atlantik Savaşı’nda Alman denizaltı saldırılarına karşı koymada büyük rol oynadı. Turing’in bu başarısı, Müttefik güçlerin zaferine önemli katkı sağlayarak, savaşın daha erken bitmesine yol açmış ve milyonlarca insanın hayatını kurtarmıştır.
Alan Turing’in çalışmaları ve başarılarının gerçek değeri, hayatını kaybettikten sonra daha iyi anlaşılmıştır. Turing’in yaşadığı dönemde eşcinsellik Birleşik Krallık’ta yasa dışıydı. Turing, eşcinselliği nedeniyle 1952 yılında yargılandı ve mahkum edildi. Bu durum onun çalışmalarının yeterince takdir edilmemesine ve hatta bazı çalışmalarının gizli kalmasına neden olmuştur. Turing’in Enigma makinesinin şifresini kırarak II. Dünya Savaşı’na yaptığı katkılar uzun süre gizli tutulmuştur. Ancak zamanla bu başarıları ortaya çıkmış ve Turing’in dehası daha iyi anlaşılmaya başlanmıştır. Bilimsel katkıları ve insanlığa yaptığı hizmetler, ölümünden sonra daha geniş kitleler tarafından tanınmış ve onurlandırılmıştır. Alan Turing’in resmi olarak tanınması ve takdir edilmesi, özellikle ölümünden sonraki yıllarda gerçekleşmiştir.
1970’li yıllarda, Turing’in savaş dönemindeki çalışmaları ve bilgisayar bilimlerine katkıları hakkında daha fazla bilgi açığa çıkmaya başladı. Bu dönemde bazı belgeler gizlilikten çıkarıldı ve Turing’in çalışmaları hakkında yayınlar yapılmaya başlandı. 1983 yılında, İngiliz matematikçi ve yazar Andrew Hodges tarafından kaleme alınan “Alan Turing: The Enigma” adlı biyografi kitabı yayımlandı. Bu kitap, Turing’in yaşamı ve çalışmalarını geniş kitlelere tanıtarak onun bilimsel ve tarihsel katkılarını daha iyi anlaşılır hale getirdi.
Andrew Hodges’ın eseri “Alan Turing: The Enigma”, İngiliz matematikçi, bilgisayar bilimcisi ve kriptoanalist Alan Turing’in hayatını ve çalışmalarını konu alan kapsamlı bir biyografidir. Kitap, Turing’in çocukluğundan başlayarak, akademik kariyerini, II. Dünya Savaşı sırasındaki Enigma makinesinin şifresini kırma çalışmalarını, savaş sonrası bilgisayar bilimi ve yapay zeka alanındaki öncü çalışmalarını ve trajik ölümünü detaylı bir şekilde anlatır. 587 sayfadan oluşmaktadır.
“Alan Turing: The Enigma” sadece Alan Turing’in kişisel ve profesyonel yaşamını anlatmakla kalmaz, aynı zamanda 20. yüzyılın ortalarındaki bilimsel, toplumsal ve tarihsel bağlamı da kapsamlı bir şekilde ele alır. Kitap, okuyuculara Turing’in yaşadığı dönemin teknolojik ilerlemeleri, savaş koşulları, toplumsal normlar ve bilimsel gelişmeler hakkında derinlemesine bir anlayış kazandırır. Bu nedenle, hem bir biyografi hem de dönemin tarihine ışık tutan bir eser olarak büyük değer taşır.
Andrew Hodges, kitabında anlaşılır ve akıcı bir dil kullanmıştır. Kitap, Turing’in karmaşık bilimsel fikirlerini ve matematiksel teorilerini açıklarken, okuyucunun bunları anlamasını kolaylaştırmak için sade ve anlaşılır bir dil tercih etmiştir. Bu sayede, Turing’in hayatını ve çalışmalarını detaylı bir şekilde anlatırken, akademik bir dille yazılmasına rağmen okunabilirliği rahat bir biyografik eserdir. Ancak, kitabın bazı bölümleri, özellikle Turing’in matematiksel ve bilimsel çalışmalarını anlatan kısımlar, teknik detaylar içerebilir ve bazı okuyucular için anlaşılması zor olabilir.
Andrew Hodges’ın “Alan Turing: The Enigma” adlı biyografisi, ilk olarak 1983 yılında yayımlandıktan sonra çeşitli baskılarda yeniden basılmıştır. Kitabın popülerliği ve önemi, özellikle Alan Turing’in tanınmasının artmasıyla birlikte, birçok kez yeniden basılmasına yol açtı. Kitabın 1992 yılında güncellenmiş bir baskısı yayımlandı. Bu baskı, Turing’in mirası ve bilgisayar bilimi üzerindeki etkileri hakkında ek bilgiler içeriyordu. Turing’in doğumunun 100. yılı anısına, 2012 yılında özel bir baskı yayımlandı. “The Centenary Edition” (Yüzüncü Yıl Baskısı), Turing’in yaşamı ve çalışmalarına dair ek materyaller ve analizler içeriyordu.
“Alan Turing: The Enigma” kitabı 2014 yılında, Benedict Cumberbatch’ın başrol oynadığı “The Imitation Game: Enigma” (Yapay Oyun) filminin yayınlanmasıyla birlikte, Vintage Books tarafından yeni bir baskı yaptı. Bu yeni baskı, “The Imitation Game” filminin gösterime girmesiyle aynı zamana denk geldi ve filmin popülaritesinden yararlanarak daha geniş bir kitleye ulaşmayı amaçladı. Yeni baskı, filmin afişini kullanarak tasarlanmış bir kapakla sunuldu ve filmin Turing’in hayatına olan ilgiyi artırmasıyla birlikte büyük ilgi gördü. Bu sayede kitap, Turing’in çalışmalarını ve hayatını daha geniş bir kitleye duyurma fırsatı buldu.
Ayrıca, kitabın arka kapağında daha önce sitemizde yer verdiğimiz Nobel Ekonomi Ödüllü matematikçi John Forbes Nash Jr.‘ın hayatını konu edinen Akıl Oyunları kitabının yazarı Sylvia Nasar’ın “yetkin, mükemmel araştırılmış, derin bir sempatiyle ve güzel anlatılmış” şeklinde bir değerlendirmesi de bulunmaktadır.
“The Imitation Game” filmi, Alan Turing’in hayat hikayesini konu alan bir kitaptan esinlenerek beyaz perdeye aktarıldı. Film, Andrew Hodges’in 1983 yılında yayımlanan “Alan Turing: The Enigma” adlı biyografisinden uyarlanmıştır. Film, ilk olarak 28 Ağustos 2014 tarihinde 41. Telluride Film Festivali’nde gösterilmiştir. Genel gösterime ise Amerika Birleşik Devletleri’nde 28 Kasım 2014’te, Birleşik Krallık’ta ise 14 Kasım 2014’te girdi. Türkiye’de ise 20 Şubat 2015 tarihinde gösterime girmiştir. Filme ait fragman videosuna buradan ulaşabilirsiniz.
1 saat 54 dakikadan oluşan filmin IMDB puanı 8’dir. Filmin başrollerinde yer alan Benedict Cumberbatch, Alan Turing’i canlandırmaktadır. Turing’in Enigma makinesinin şifresini kırmak için verdiği mücadeleyi, dehasını, sosyal beceriksizliğini ve eşcinselliği nedeniyle yaşadığı zorlukları etkileyici bir şekilde yansıtmaktadır. Keira Knightley, Turing’in Bletchley Park’taki ekibinde yer alan ve onunla yakın bir ilişki geliştiren yetenekli kriptoanalist Joan Clarke’ı canlandırmaktadır.
The Imitation Game filmi yayınlandıktan sonraki süreçte genel olarak olumlu karşılanmıştır. Eleştirmenler ve izleyiciler, Benedict Cumberbatch’in Alan Turing performansını, filmin duygusal derinliğini, sürükleyici hikayesini ve sinematografisini övmüşlerdir. Film, dünya genelinde yaklaşık 233.6 milyon dolar gişe hasılatı elde etmiştir. Bu rakam, filmin yapım bütçesinin yaklaşık 14 milyon dolar olduğu düşünüldüğünde oldukça büyük bir ticari başarıdır.
Film, toplamda 8 dalda Oscar’a aday gösterildi ve “En İyi Uyarlama Senaryo” ödülünü kazandı. BAFTA Ödülleri’nde toplamda 9 dalda aday gösterildi ve “En İyi İngiliz Filmi” ödülünü kazanmıştır. 2014 Toronto Uluslararası Film Festivali’nde Halkın Seçimi Ödülü‘nü kazanmıştır. Film Eleştirmenleri Topluluğu Ödülleri’nde, “En İyi Uyarlama Senaryo” ve “En İyi Oyuncu Kadrosu” ödüllerini kazanmıştır.
“The Imitation Game” filmi, Alan Turing’in hayatını ve başarılarını geniş kitlelere tanıtması ve Turing’e olan ilgiyi artırması açısından büyük bir başarı elde etmiştir. Ancak, Turing’in hayatının bazı yönlerini eksik veya yanlış yansıtmış olması nedeniyle, filmi izlerken tarihsel gerçeklerin farkında olmak önemlidir. Örneğin; Turing’in ekip arkadaşlarıyla olan ilişkileri ve Enigma’nın kırılma süreci bazı noktalarda abartılı bir şekilde sunulmuştur. Eşcinselliği ve bu nedenle yaşadığı zorluklara değinmiş olsa da, bu konuya filmde yeterince yer verilmemiştir. Eleştirmenler, filmin genel olarak başarılı olduğunu ve Turing’in hayatını geniş kitlelere tanıtmada önemli bir rol oynadığını belirtmişlerdir. Ancak, bazı eleştirmenler, filmin tarihsel doğruluğundan uzaklaştığı ve Turing’in kişisel yaşamının bazı yönlerini yeterince yansıtmadığı konusunda eleştirilerde bulunmuşlardır.