The Stock Coffee | ”Borsa Kahve” Konseptiyle Farklı Bir Deneyim Sunan Kahve Zinciri

ekonomikultur12 Ocak 2024

4 dakika okuma süresi

Kahve içmek için gittiğimiz sıradan kafelerden daha değişik bir deneyim yaşatan The Stock Coffee, müşterilerine sunmuş olduğu farklı konsepti sayesinde yakın zamanda, özellikle sosyal medyada adından oldukça sık bir şekilde söz ettirmeyi başardı. Kahramanmaraş’ta 2021 yılında ilk şubesinin açılmasının ardından, geçtiğimiz aylarda Ankara’da üçüncü şubesinin kapılarını müşterilerine açtı. İlk olarak, Çankaya Arjantin Caddesi’nde, ardından Bahçelievler 7.Cadde’de, üçüncü şubesini ise yakın zamanda Çankaya Çayyolu’nda faaliyete geçirdi. The Stock Coffee’yi diğer kahvecilerden farklı kılan özelliği ise kahve fiyatlarının arz ve talep dengesine göre sürekli olarak değişkenlik göstermesi. Yani, sipariş etmiş olduğunuz kahvenin fiyatı 5 dakika sonra düşmüş veya artmış olabilir.

Bugün, The Stock Coffee’nin kurucusu Ahmet Burak Çakmak ile birlikte çok keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Söyleşimize geçmeden önce Ahmet Burak Çakmak’tan bahsetmek istiyoruz. 2020 yılında Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Fakültesi’nden mezun olmuştur. Mezun olmadan önce, lisans eğitim hayatının yaklaşık 1 yılında, Hong Kong Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nde ve Sungyungwan Üniversitesi’nde ekonomi eğitimine devam etmiştir. Mezuniyetinin ardından, ”Borsa Kahve” konseptini hayata geçirmek için atılımlarda bulunan Çakmak, ilk şubesini Kahramanmaraş’ta açmıştır.

**Farklı bir girişimcilik fikriyle bizlere örnek olan, The Stock Coffee’nin kurucusu Ahmet Burak Çakmak**

Üçüncü şubesini açmasının ardından, sosyal medyada popülerleşen The Stock Coffee, kahve fiyatlarının belirlenmesinde, daha önceden alışkın olmadığımız bir sisteme sahip. Ekonomiyle az çok alakalı olan herkes bilir ki, ilk derslerin konusu arz ve talep üzerinedir. Ekonomide birçok kavram arz ve talep dengesi ile açıklanabilir. Bu dengeyi, kahve fiyatlarının belirlenmesinde kullanan Ahmet Burak Çakmak,

”Kahvecilik sektöründe arz-talebe göre fiyatların belirlenmesini nasıl düşündünüz? Bu fikir aklınıza nasıl geldi? Fiyat sistemi tam olarak nasıl çalışıyor?” sorumuzun üzerine, sistemin nasıl çalıştığını şöyle açıklıyor:

Üniversite eğitimimi Ekonomi üzerine gerçekleştirmem, mezuniyetim sonrasında hayatın pek çok alanında fiyatlamaların arz ve talep dinamiklerine dayalı olarak gerçekleştiğini fark etmemi sağladı. Bu bilgi, beni daha hızlı tepki veren bir sistem hayal etmeye yönlendirdi ve bu düşünceden yola çıkarak bir borsa sistemi tasarladım. Fikrimin temelinde, insanların mutluluğunun stabil olmak ile değil, değişim ve heyecanla mümkün olduğuna dair inancım var. Bu nedenle, fiyatların sabit olmaması gerektiğini düşündüm. Geliştirdiğim sistem, saatlik olarak belirlenen talep arttığında arzı arttırarak fiyatların düşmesine yol açıyor. Bu strateji, sektörümüzdeki satış miktarının artmasıyla birlikte kâr marjımızın artmasını sağlıyor. Elde edilen kazancı, müşterilerimize indirim olarak yansıtarak onların daha memnun olmalarını hedefliyoruz. Böylece, müşterilerimizin memnuniyetini artırmakla kalmayıp, aynı zamanda sektördeki değişikliklere daha hızlı adapte olabiliyoruz. Sistemimizin temel amacı, dinamik ve esnek bir yapı ile hem şirket içinde hem de müşteriler arasında kazan-kazan bir denge sağlamaktır.

**Arz-talep dengesine göre kahve fiyatlarının değişiklik gösterdiği sistem ekranı.**

Ve sorularımızla, söyleşimize devam ediyoruz.

Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden birinden mezun oldunuz, bu fikir kafanızın hep bir kenarında var mıydı yoksa iş hayatına atıldıktan sonra bir takım fikir değişiklikleri yaşayarak mı işletmecilik sektörüne geçiş yapmayı düşündünüz?

Mezuniyetimden sonraki iş arama sürecinde, kendi potansiyelimi daha fazla geliştirebileceğim bir alan arayışına girdim. Beyaz yakalı olursam, kendi yeteneklerimi ve potansiyelimi tam anlamıyla değerlendiremeyeceğim düşüncesiyle, girişimcilik yolunda ilerleme kararı aldım. Bu karar, kendi işimi kurarak yaratıcılığımı, liderlik yeteneklerimi ve iş dünyasındaki potansiyelimi daha etkili bir şekilde kullanma arzumdan kaynaklanmaktadır.

Okuduğunuz bölümün açmış olduğunuz kafenin konseptiyle alakası var mı? Mühendislik bitirseydiniz galiba böyle konseptte bir kahveci belki de hayata gelmeyecekti?

Okuduğum bölümle kahvecilik fikrinin birleşmesinin elbette belirleyici bir etkisi var. Ancak, asıl etken sadece mezun olduğum bölümden kaynaklanmıyor. Eğitim hayatım içerisinde, Boğaziçi Üniversitesi’nde bulunmam bu konuda çok büyük bir etken. Eğer bölümüm farklı olsaydı, ”Borsa Kafe” olmasa da hayata geçireceğim belki de başka bir girişimim olacaktı. Boğaziçi Üniversitesi’nin sunduğu geniş perspektif, yaratıcılığı teşvik etme ve çeşitli disiplinler arası etkileşim, girişimcilik dünyasına bakış açımı derinleştirdi ve farklı alanlarda başarılı olabileceğime olan inancımı pekiştirdi.

Kahramanmaraş’ın ardından Ankara’yı seçme sebebiniz nedir? Özellikle Kahramanmaraş’ta böyle bir fikirle işletmenizi hayata geçirmeniz, büyük şehirlere göre daha zor olsa gerek. Ankara’nın farklı bölgelerinde veya farklı şehirlerde şube açmayı düşünüyor musunuz? İlerleyen zamanlarda, The Stock Coffee dünya çapına yayılan bir kahve dükkânı zinciri olabilir mi?

Kahramanmaraş’ı tercih etme sebebim, pandemi döneminde okulların online eğitime geçmesi ve ailemin yaşadığı Kahramanmaraş’ta bulunmam sayesinde şekillendi. Pandeminin uzaması, bu şehirde bir şeyler başlatma arzumu körükledi. Elbette, büyük şehirlerden daha zorlu bir süreçle karşılaştım, ancak kendi memleketim olması ve rekabetin daha düşük olması, çıraklık dönemimi atlatma sürecimde Kahramanmaraş’ın yardımcı bir faktör olduğunu gösterdi. Şu an için diğer şehirlerde projeler ve araştırmalar üzerinde çalışıyorum. Ancak, Ankara’da bir şube açma kararı, yaşanan deprem sonrasında deprem bölgesi olmayan bir yerde bulunma isteği doğrultusunda alındı. Gelecek planları konusunda kesin konuşmak zor, ancak Ankara’daki şubelerimizle büyümeye devam edeceğiz. Bu süreçte, ulusal bir markanın globalleşmesini desteklemek, sadece kendi markam için değil, tüm markalar için önemli bir misyon olarak görüyorum. Bu, yerel markaların uluslararası düzeyde rekabet edebilme ve büyüme potansiyelini artırmak açısından kritik bir adım olabilir.

Aslında, yakın zamanda şubeleşmiş bir kahve dükkânı zinciri sayılırsınız. Sosyal medyadan takip ettiğimiz kadarıyla gayet güzel geri dönüşler alıyorsunuz. Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz? Geri dönüşler sizi mutlu ediyor mu?

Geri dönüşler, işimize devam etmemizdeki en güçlü motivasyon kaynağımız. Ancak bu motivasyon, eksikliklerimizi azaltma ve durmak yerine sürekli bir gelişim çabası içerisinde olma konusunda bizi motive ediyor. Şubelerimizin başarılı dönüşlerini sürdürme ve artırma umuduyla birlikte disiplinli bir şekilde hareket ediyoruz. Bu sürekli çaba, müşteri memnuniyetini arttırarak ve işimizi daha da büyüterek başarılarımızı sürdürme yolunda kararlılıkla ilerlememizi sağlıyor.

Son olarak, içmekten en çok hoşlandığınız ve misafirlerinize genel olarak tavsiye ettiğiniz kahve hangisi? Misafirleriniz ilk ziyaretlerinde hangi kahveyi tercih etmeliler?

Tüm içecekler benim için özel anılara sahip olduğu için bir tanesini seçmek gerçekten zor, ancak ‘Popcorn Latte’ benim için bir başka özel. İlk kez hazırladığımızda, “olmaz öyle kahve mi olur” diyen insanların bile bu kahveyi çok sevmesi ve kendi kitlesini oluşturmasıyla, bu içecek benim için eşsiz bir hikayeye sahip. Popcorn Latte, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda karşılaştığımız zorlukları aşarak yaratıcı bir tarife dönüşmesiyle de özel bir yere sahip. Bu içeceğin her fincanı, başlangıçta şüpheye yer bırakmayan lezzetiyle benim için unutulmaz anıları temsil ediyor.