Betting On Zero (İki Katı ya da Hiç) | Belgesel Öneri ve İncelemesi #2
Daha önce sitemizde paylaştığımız Ekonomi ve Finans Alanında İzlenmesi Gereken Belgesel Önerileri listemizde yer alan Betting On Zero (Türkçe: İki Katı ya da Hiç), Ted Braun tarafından yönetilen 2016 yapımı bir Amerikan belgeselidir. Belgeselin süresi 1 saat 39 dakikadır. Prömiyerini 2016 Tribeca Film Festivali’nde yaptıktan sonra, eski adı FilmBuff olan Gunpowder & Sky Distribution dağıtım haklarını aldı ve 17 Mart 2017 tarihinde yayınlandı. Belgesele ait fragman videosuna buradan ulaşabilirsiniz.
Bill Ackman, yönetimi altında 16 milyar dolarlık varlığa sahip bir serbest yatırım fon yönetimi şirketi olan Pershing Square Capital Management‘ın kurucusu ve icra kurulu başkanı (CEO) olan Amerikalı milyarder bir fon yöneticisidir. Ocak 2024 itibarıyla Forbes tarafından Ackman’ın net servetinin 4,3 milyar dolar olduğu tahmin edilmektedir. Betting on Zero belgeseli, Bill Ackman ile Herbalife şirketinin arasındaki çatışmayı konu edinmektedir. Serbest yatırım fonu yöneticisi ve milyarder yatırımcı Bill Ackman, Herbalife şirketinin bir çeşit ponzi sistemine sahip olduğunu ve bu sistemin çökeceğini düşünerek, şirketin hisse senetlerine karşı borsada 1 milyar doların üzerinde kısa pozisyon (short position) almaktadır.
Herbalife şirketi, 1980 yılında Mark Hughes tarafından kuruldu. Besin takviyeleri geliştiren ve satan bu şirket, yalnızca besin takviyeleri değil aynı zamanda yeni bireyleri de sistemine dahil ederek doğrudan satış yapmalarına olanak tanımaktadır. Bu yönüyle Herbalife, bir multi-level marketing (MLM) yani çok seviyeli pazarlama şirketidir. Bu tür şirketler genellikle bağımsız distribütörlerin ürün satışı ve yeni distribütörler kazandırması üzerinden çalışır. Herbalife’ın iş modeli de bu şekilde işler: Distribütörler, Herbalife ürünlerini doğrudan tüketicilere satar ve aynı zamanda yeni distribütörler kazandırarak onların satışlarından da komisyon elde ederler.
Bill Ackman’ın Herbalife şirketine karşı pozisyon almasının nedeni ise Herbalife’ın bir çeşit ponzi sistemine sahip olduğuna inanmasından kaynaklanmaktadır. 2012 yılının Aralık ayında, Herbalife şirketinin hisse senetlerinde neden açığa satış yaptığını 300 sayfalık detaylı bir sunum ile anlatarak, Herbalife’ın dünya tarihindeki en iyi yönetilen ponzi sistemine sahip olduğunu öne sürmüştür. Herbalife yöneticileri ise Ackman’ı, kendilerini iflasa sürüklemek ve milyar dolarlık açığından büyük kazanç sağlamak isteyen bir piyasa manipülatörü olmakla suçlamaktadır. Bu çatışmanın ortasında, mali geleceklerini şekillendirmeye çalışan sıradan Amerikalılar, adalet arayan işçi sınıfı Latinler ve milyonlarca insanın hayatını etkileyen bir iş modeli bulunuyor. Betting on Zero, büyük bir hayal ile ”Amerikan Rüyası”na ulaşmak için yola çıkan kişilerin bu iş modelinin içerisinde zarar etme hikâyelerine de yer veriyor.
Bu işten zararlı çıkan ve sistemin dolandırıcılık üzerine olduğunu düşünen kişilerin birleşerek yargıya başvurmaları sonucunda, 2016 yılında Amerika Birleşik Devletleri Federal Ticaret Komisyonu (Federal Trade Commission (FTC)), Herbalife’a karşı bir dava açmış ve bu dava sonucunda Herbalife, iş modelinde değişiklikler yapmayı kabul etmiş ve 200 milyon dolarlık bir cezayı ödemeyi kabul etmiştir. FTC’nin bu incelemesi, Herbalife’ın bazı uygulamalarının yanıltıcı olduğunu ve distribütörlerin büyük çoğunluğunun önemli bir kazanç elde edemediğini ortaya koymuştur. Ancak, FTC, Herbalife’ın bir Ponzi şeması olduğuna dair bir bulguya ulaşmamıştır.
Daha önce sitemizde yer verdiğimiz ve işleyişini bahsetmiş olduğumuz üzere, Ponzi şeması, mevcut yatırımcılara getiriyi ödemek için yeni yatırımcılardan gelen parayı kullanan bir dolandırıcılık biçimidir. Ponzi şemaları, sürdürülemez ve yasadışıdır çünkü bir noktada yeni yatırımcı bulmak imkansız hale gelir ve sistem çöker. Herbalife’ın iş modeli bir Ponzi şeması değildir, ancak çok seviyeli pazarlama (MLM) sistemi, bazı eleştirilere ve yasal incelemelere maruz kalmıştır. Bu tür sistemlerde başarılı olmak genellikle zor ve düşük ihtimallidir, çünkü kazanç sağlamak büyük ölçüde yeni üyeler kazandırmaya ve geniş bir satış ağı kurmaya bağlıdır.
Betting on Zero, Ackman’ın Herbalife’a yönelik suçlamalarını ve şirketin iş modelinin birçok distribütör için nasıl zararlı olabileceğini detaylandırır. Ackman, Herbalife’ın düşük gelirli toplulukları hedef aldığını ve bu toplulukların çoğunluğunun önemli bir kazanç elde edemediğini iddia etmiştir. Ancak, Ackman’ın Herbalife’a karşı açığa satış pozisyonu, düşündüğü gibi sonuçlanmadı. Carl Icahn gibi etkili yatırımcıların Herbalife’ı savunarak hisselerde uzun pozisyon alması ve şirketin hisse senetlerine olan güveni artırmaları, Ackman’ın planlarını zorlaştırdı.
Bu süreçte Carl Icahn, Ackman’ın aksine Herbalife’ın yasal ve geçerli bir iş modeline sahip olduğunu savunarak Herbalife hisselerinde uzun pozisyon aldı. Bu durum Icahn, Bill Ackman’a karşı kısa pozisyon sıkıştırması (short squeeze) denilen teknik bir fırsat gördüğünde kendini belli etti. Icahn, Ackman’ın iddialarına karşı çıkarak, Herbalife’ın başarılı bir şirket olduğunu ve hisse senetlerinin değer kazanacağını öngördü. Icahn, Herbalife’a büyük yatırım yaparak ve kamuoyunda Ackman’a karşı sert eleştirilerde bulunarak Ackman’ın pozisyonunu zayıflatmaya çalıştı.
Herbalife’ın hisseleri, Ackman’ın beklentisinin aksine ciddi bir düşüş yaşamadı ve bazı dönemlerde yükseldi. 2018 yılında Bill Ackman, Herbalife’a karşı açığa satış pozisyonunu kapattı ve bu süreçte ciddi mali kayıplar yaşadı. Net sonuç olarak, Ackman’ın Herbalife hisse senetlerine karşı yaptığı açığa satış pozisyonu kârlı olmadı; aksine, bu pozisyonda önemli miktarda para kaybetti. Betting On Zero’nun TriBeca Film Festivali’nde gösterime girmesinden saatler sonra Herbalife, filmi itibarsızlaştırmaya çalışan broşürler dağıttı ve bir karşı web sitesi açtı.