Biyografi

Alan Turing Kimdir? | Savaşın Şifresini Çözen Matematikçi

Alan Turing, 23 Haziran 1912’de Londra’da doğdu. Julius Mathison Turing ve Ethel Sara Turing’in ikinci çocuğuydu. John isminde bir abisi vardı. Babası Julius Turing, Hindistan’da İngiliz sömürge yönetiminde çalışan bir memurdu. Annesi Hindistan’da görev yaptığı esnada hamile kalmış olsa da, Alan Turing’in İngiltere’de doğmasını istedikleri için Londra’ya geldiler. Turing ailesi, Julius Turing’in işi gereği sık sık Hindistan’a gidip geliyordu, ancak çocukları Alan ve John, İngiltere’de büyüdüler.

Küçük yaşlardan itibaren Turing, büyük bir zeka ve bilimsel meraka sahipti. Özellikle matematik ve doğa bilimlerine karşı büyük bir ilgi duyuyordu. St. Michael’s Okulu’nda eğitimine başladı ve burada öğretmenlerinin dikkatini çekti. Ardından Sherborne School’a gitti, ancak burada ilk zamanlarda zorluklar yaşadı. Sherborne’da matematik ve fen derslerine olan ilgisi, okuldaki müfredatın ve öğretmenlerin beklentileriyle tam olarak örtüşmediği için bazı sorunlarla karşılaştı. Buna rağmen, kendi kendine matematik ve bilimsel konularda yoğun bir şekilde çalışmaya devam etti. Turing, çocukluğunda yaptığı araştırmalar ve deneylerle kendi kendini eğitti.

Alan Turing, 15 yaşında, Sherborne Okulu’nda.

Turing, Sherborne School’dan sonra Cambridge Üniversitesi’nde King’s College’da matematik okumaya başladı ve burada parlak bir öğrenci olarak tanındı. 1934 yılında matematik bölümünden mezun oldu ve 1935’te bir burs kazanarak aynı üniversitede öğretim görevlisi oldu. 1936’da, “On Computable Numbers, with an Application to the Entscheidungsproblem” (Hesaplanabilir Sayılar: Karar Verme Probleminin bir Uygulaması) adlı makalesiyle bilgisayar biliminin temelini atan Turing Makinesi’ni tanıttı.

Alan Turing’in makalesi, hesaplanabilirlik ve algoritmaların sınırları üzerineydi. Turing Makinesi, matematiksel bir model olarak, bir algoritmanın (veya bir bilgisayar programının) belirli bir problemi çözmek için gerçekleştirdiği adımları soyut bir şekilde temsil eder. Bu model, hesaplanabilirlik teorisinin ve bilgisayar biliminin temel taşlarından biridir.

Princeton Üniversitesi’nde Alonzo Church ile çalışarak doktora eğitimini tamamladı. 1938’de doktora derecesini aldı. Doktora tezi “Systems of Logic Based on Ordinals” adlı çalışmasıydı. 1939 yılında, II. Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle Bletchley Park’ta Hükümet Kod ve Şifre Okulu’na katıldı. Turing’in hayatındaki en önemli dönüm noktalarından biri, II. Dünya Savaşı sırasında Bletchley Park’ta çalışmaya başlamasıydı. Burada, Nazi Almanyası’nın Enigma şifreleme makinesini çözme çabalarına öncülük etti. Turing’in geliştirdiği Bombe adlı cihaz, Enigma şifrelerini çözmek için kullanıldı ve Müttefiklerin savaşı kazanmasında kritik bir rol oynadı.

Alan Turing tarafından geliştirilen Bombe

Bombe sayesinde, Almanların şifreli mesajları çözülmeye başlandı. Bu sayede, Müttefik kuvvetler Almanların askeri stratejilerini, denizaltı hareketlerini ve diğer önemli bilgileri öğrenerek savaşta büyük avantaj elde ettiler. Özellikle Atlantik Savaşı’nda, Alman denizaltılarının konumlarını tespit ederek batırılmaları, savaşın seyrini Müttefikler lehine çevirmede kritik bir rol oynadı. Turing ve ekibinin çalışmaları, savaşın iki yıl kadar daha erken bitmesine ve milyonlarca insanın hayatının kurtarılmasına katkı sağladığı tahmin ediliyor. Bu nedenle, Alan Turing’in Bombe cihazı ile yaptığı çalışmalar, onu sadece bir bilim insanı değil, aynı zamanda milyonlarca insanın hayatını kurtaran bir kahraman olarak da göstermektedir.

Alan Turing, II. Dünya Savaşı’ndan sonra İngiltere’de Ulusal Fizik Laboratuvarı’nda (National Physical Laboratory (NPL)) çalışarak Automatic Computing Engine (ACE) adlı bilgisayarın tasarımını yaptı. ACE, programlanabilir bir dijital bilgisayarın ilk tasarımlarından biriydi ve Turing’in bilgisayar mimarisi konusundaki vizyonunu yansıtıyordu. Ancak, bürokratik engeller ve kaynak yetersizliği nedeniyle ACE projesi hayata geçirilemedi.

Savaştan sonra Turing, bilgisayar bilimi alanındaki çalışmalarına devam etti. 1948’de Manchester Üniversitesi Matematik Bölümü’nde öğretim görevlisi çalışmaya başladı ve burada dünyanın ilk ticari bilgisayarlarından biri olan Manchester Mark I‘in geliştirilmesine katkıda bulundu. 1950’de “Computing Machinery and Intelligence” (Hesaplama Makineleri ve Zeka) başlıklı makalesini yayımladı. Bu makalede, bir makinenin düşünebilme yeteneğini test etmek için Turing Testi’ni önerdi. Turing Testi, bir makinenin insan gibi düşünebildiğini belirlemek için kullanılan bir testtir. Bu test, yapay zeka çalışmalarında hala önemli bir referans noktasıdır. Alan Turing genellikle yapay zekanın babası olarak anılmaktadır. Bu unvan, onun yapay zekanın teorik temellerini atan ve bilgisayar biliminin gelişimine önemli katkılarda bulunan çalışmaları nedeniyle verilmiştir.

Alan Turing, yapay zekanın “kurucu babası” olarak anılmakla birlikte, bu tanımlama onun katkılarını tam olarak yansıtmayabilir. Yapay zeka kavramı ve çalışmaları Turing’den önce de vardı, ancak Turing’in çalışmaları, yapay zekanın temellerini atmada ve bu alandaki araştırmaların yönünü belirlemede kritik bir rol oynamıştır.

Turing, bilgisayar bilimi ve yapay zekanın yanı sıra, matematiksel biyoloji alanına da katkıda bulundu. 1952 yılında yayınladığı “The Chemical Basis of Morphogenesis” başlıklı makalesinde, organizmaların morfolojik yapılarının nasıl oluştuğunu açıklayan matematiksel modeller geliştirdi. Bu çalışma, biyoloji ve biyomatematik alanlarında önemli bir etki yarattı.

Alan Turing’in kişisel hayatı, profesyonel başarılarının gölgesinde kalmıştır. 1952’de eşcinsellik nedeniyle mahkum edildi ve zorla hormon tedavisine tabi tutuldu. Bu, onun psikolojik ve fiziksel sağlığını olumsuz etkiledi. Alan Turing, 7 Haziran 1954 tarihinde 41 yaşındayken hayatını kaybetti. Yapılan otopsi sonucunda, Turing’in siyanür zehirlenmesinden öldüğü belirlendi. Ancak, bu ölümün intihar mı yoksa kaza mı olduğu konusu hala tartışmalıdır. Yanında siyanür çözeltisi bulunan bir elma bulundu, ancak elmanın zehirlenmeye neden olup olmadığı kesinleşmedi.

Birçok tarihçi ve biyografi yazarı, Turing’in ölümünü intihar olarak değerlendirmektedir. Bu teorinin en yaygın nedeni, Turing’in eşcinselliği nedeniyle maruz kaldığı baskılar ve cezalandırmalardır. 1952 yılında eşcinsel olduğu ortaya çıkan Turing, bu dönemin İngiltere yasalarına göre “ahlaksız davranış” suçlamasıyla karşılaştı. Mahkeme, hapis cezası yerine kimyasal hadım uygulaması olan östrojen tedavisini kabul etmesini sağladı. Bu tedavi sürecinde Turing, ciddi fiziksel ve psikolojik yan etkiler yaşadı. Turing, tedavi süreci boyunca ciddi depresyon belirtileri gösterdi. Arkadaşlarına ve ailesine yaşadığı zor günleri ve tedavinin yan etkilerini sık sık dile getiriyordu. Bu durum, intihar teorisini destekleyen en önemli noktalardan biri olarak kabul edilir.

Alan Turing’in heykeli, 23 Haziran 2001 tarihinde, onun 89. doğum gününde, İngiltere’nin Manchester kentindeki Sackville Park’ta dikildi. Heykelin dikilmesinin amacı, Turing’in matematik, bilgisayar bilimi ve kriptografi alanlarındaki katkılarını onurlandırmak ve anısını yaşatmaktır. Manchester’daki Sackville Park, Alan Turing’in hayatının büyük bir kısmını geçirdiği ve çalıştığı Manchester Üniversitesi’ne yakın bir konumda yer almaktadır. Bu konum, Turing’in Manchester’daki bilimsel çalışmalarına ve yaşantısına bir saygı duruşu niteliğindedir.

Alan Turing’in ölümü, bilim dünyasında büyük bir kayıp olarak değerlendirildi. Son yıllarda, Turing’in matematik ve bilgisayar bilimine yapmış olduğu katkıları ve Turing’e yapılan haksızlıklar daha çok gündeme gelmeye başladı. 2009 yılında İngiltere Başbakanı Gordon Brown, Turing’e yapılan muamele için resmi bir özür diledi. 2013 yılında, İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth tarafından Turing’e ölümünden sonra resmi bir özür ve af verilmiştir. Bu af, Turing’in eşcinselliği nedeniyle maruz kaldığı haksız cezalandırmanın bir nebze olsun telafisi olarak görülmüştür.

Alan Turing’in hayatını konu edinen en bilinen kitap, Andrew Hodges tarafından yazılan “Alan Turing: The Enigma” adlı biyografik eserdir. İlk olarak 1983 yılında yayımlanan kitap, 2012 yılında, Turing’in doğumunun 100. yılı anısına özel bir baskı ile tekrardan basılmıştır. Bu baskı, orijinal metne ek olarak yeni bir önsöz ve son söz içerir. Bu eklemeler, Turing’in zaman içinde artan popülaritesi ve itibarının iade edilmesi süreciyle ilgili bilgiler sunar. The Enigma, Turing’in hayatının farklı dönemlerini ve çeşitli yönlerini kapsamlı bir şekilde ele almaktadır.

Alan Turing’in hayatını konu alan “The Imitation Game” filmi, Andrew Hodges’in “Alan Turing: The Enigma” adlı biyografik kitabından esinlenerek beyaz perdeye uyarlanmıştır. Film, 2014 yılında vizyona girmiştir. “The Imitation Game” filminin başrolünde İngiliz matematikçi ve bilgisayar bilimcisi Alan Turing’i canlandıran Benedict Cumberbatch yer almaktadır.

Filmin başrolünde yer alan Benedict Cumberbatch, The Imitation Game filminde İngiliz matematikçi ve bilgisayar bilimcisi Alan Turing’i canlandırdı. Filmdeki rolüyle Cumberbatch, En İyi Erkek Oyuncu dalında Akademi Ödülü’ne aday gösterilmiştir.

Film, Turing’in Enigma’yı kırarak savaşın seyrini değiştiren başarısını anlatırken, aynı zamanda onun kişisel yaşamındaki zorlukları, toplumun önyargıları ve dönemin eşcinselliğe bakış açısını da gözler önüne serer. Turing’in dehası ve başarıları kadar, yaşadığı dışlanma ve trajik sonu da filmin önemli temalarını oluşturur. “The Imitation Game”, Alan Turing’in hayatını ve başarılarını etkileyici bir şekilde anlatan, aynı zamanda dönemin toplumsal sorunlarına da ışık tutan önemli bir filmdir. Ayrıca, yine benzer bir konuda daha önce sitemizde yer verdiğimiz, Nobel Ekonomi Ödüllü ünlü matematikçi John Forbes Nash Jr.‘ın hayatını konu edinen Akıl Oyunları film öneri ve inceleme yazımıza göz atabilirsiniz.

Alan Turing, İngiltere Merkez Bankası (Bank of England) tarafından basılan 50 sterlinlik banknotların üzerinde yer almaya 23 Haziran 2021 tarihinde başladı. Bu tarih, Turing’in 109. doğum gününe denk getirilmiştir. Banknot üzerindeki Turing’in portresi, onun matematik, bilgisayar bilimi ve yapay zeka alanlarındaki katkılarını onurlandırmak amacıyla seçilmiştir.

Alan Turing, bilgisayar bilimi ve yapay zeka alanında çığır açan çalışmalarıyla dünya tarihinde silinmez bir iz bırakmıştır. En önemli başarıları arasında, II. Dünya Savaşı sırasında Almanların Enigma şifreleme makinesini kırarak savaşın seyrini değiştirmesi ve modern bilgisayarların temelini oluşturan Turing Makinesi’ni geliştirmesi yer almaktadır.

Turing Makinesi, teorik bir hesaplama modeli olup, algoritma kavramının tanımlanmasına ve modern bilgisayarların geliştirilmesine öncülük etmiştir. Turing’in yapay zeka alanındaki çalışmaları ise, Turing Testi ile makinelerin düşünme yeteneğini ölçme kriterini ortaya koymuş ve yapay zeka araştırmalarına önemli bir yön vermiştir.

Sonuç olarak, Alan Turing’in çalışmaları, bilgisayar bilimi, yapay zeka, matematik ve kriptoloji gibi birçok alanda devrim niteliğinde etkiler yaratmıştır. Turing’in öncü çalışmaları, günümüz teknolojisinin temelini oluşturmuş ve gelecekteki teknolojik gelişmelere de ilham kaynağı olmaya devam etmektedir. Turing’in mirası, bilim dünyasında ve toplumda kalıcı bir etki bırakarak, onu bilim tarihinin en önemli figürlerinden biri haline getirmiştir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu