Dizi – Film

Aksiyon Adamı: Anarşist Lucio Urtubia’nın Kalpazanlık Hikayesi

Aksiyon Adamı, dijital video platformu Netflix’te 2022 yılında yayınlanan bir İspanya yapımı filmdir. Orijinal adı “Un hombre de acción“ olan film, Türkiye’de “Aksiyon Adamı” adıyla (İngilizce: A Man of Action) izleyicilerle buluşmuştur. Filme ait orijinal fragman videosuna buradan ulaşabilirsiniz. 1 saat 51 dakikalık süresiyle dikkat çeken yapım, IMDB’den 6.4 puan almış ve yayınlandığı dönemde geniş bir ilgi görmüştür. Film, geçtiğimiz günlerde sitemizde paylaştığımız “Kalpazanlık Konulu İzlemeniz Gereken 4 Dizi ve Film Önerisi“ başlıklı içeriğimizde de yer almıştır. Ayrıca, daha fazla dizi ve film önerisi ile incelemeler için sitemizin Dizi – Film bölümünü ziyaret edebilirsiniz.

Lucio Urtubia

Film, İspanyol anarşist Lucio Urtubia’nın gerçek hayat hikayesinden esinlenilerek beyaz perdeye uyarlanmıştır. Ancak, film incelemesine geçmeden önce Lucio Urtubia’nın hayatına kısaca değinmek faydalı olacaktır. 18 Şubat 1931’de İspanya’nın Cascante kasabasında doğan Urtubia, daha sonra Fransa’ya firar ederek yaşamını inşaatlarda duvar ustası olarak sürdürmüştür. Anarşist fikirlerini ve davalarını savunma uğruna, zamanla çeşitli suçlara yönelmiştir. Banka soygunları gerçekleştirmiş, sahte para basarak kalpazanlık yapmış ve sahte seyahat çekleri düzenlemiştir. Bu eylemleri sonucunda, bir yandan devletin ve Citibank gibi dünya çapında büyük bir bankanın hedefi haline gelirken, diğer yandan halk tarafından “Robin Hood“ olarak görülmüştür.

Aksiyon Adamı filminin posteri

Başrolde yer alan Juan José Ballesta, Lucio Urtubia karakterine hayat vermektedir. Daha önce de belirttiğimiz gibi, Aksiyon Adamı filmi, Urtubia’nın suç işlediği ve anarşist mücadelede aktif olduğu dönemi konu alır. Bu süreçte, Urtubia’nın hayatı karmaşıklık ve kaosla doludur. Bir yandan Fransa’ya firar ederek yeni bir hayat kurmaya çalışırken, diğer yandan ilişkisini düzene sokma ve geleceğe dair yeni başlangıçlar yapma çabasındadır. Aynı zamanda, anarşist davasını nasıl ileriye taşıyacağını düşünmekte ve bu konuda arkadaşlarıyla birlikte çeşitli planlar yapmaktadır.

Lucio, henüz çocuk yaşta babasını kaybeder. Bu acı kaybın ardından, yıllar sonra hayatında yeni bir sayfa açmak için kız kardeşi Saturnia’nın yanına Paris’e gider ve inşaatlarda işçi olarak çalışmaya başlar. Paris’te anarşist düşüncelerle tanışan Lucio, bu ideolojinin savunucusu olur ve davası uğruna mücadele etmeye başlar. İlk banka soygununu gerçekleştiren Lucio, bu yöntemle anarşist harekete destek sağlamaya devam eder. Ancak, Lucio ve ekibinin düzenlediği banka soygunları polislerin dikkatini çeker ve Komiser Costello onların peşine düşer. Lucio Urtubia, yakalandıktan sonra suçsuz bulunarak serbest bırakılır.

Ekip, banka soygunlarının artık çok riskli bir hale geldiğini fark eder ve anarşist mücadeleye destek olmak için farklı bir yol arayışına girer. Banka soymak yerine anarşist düşünceleri yazılı bir şekilde yaymayı planlarlar, ancak matbaa satın alacak paraları yoktur. Bunun üzerine Lucio ve ekibi, son bir banka soygunu daha gerçekleştirerek gerekli parayı temin eder ve matbaayı satın alır. Lucio, anarşist fikirleri yaymak için gittiği bir üniversitede, biyoloji öğrencisi Anne ile tanışır. Düşüncelerinin benzerliği nedeniyle Anne’den etkilenir ve ona ilgi duymaya başlar.

Matbaayı kurduktan sonra, anarşist düşünceleri yaymak için broşür basmanın yanı sıra Lucio’nun aklına başka bir fikir gelir. Lucio’nun kız kardeşi Saturnina’nın eşi, Patrick, eski bir Banknot Matbaası çalışanıdır ve şu anda işsizdir. Lucio, planını Patrick’e açar ve ona sahte dolar basmak istediklerini söyler. Başta Patrick bu fikre sıcak bakmasa da, sonunda kabul eder. Gerekli hazırlıkları tamamladıktan sonra, ilk parti sahte dolarları basarlar. Dolarların bankadan geçip geçmeyeceğini test etmek için Anne ve Lucio bir bankaya gider. Banka memuruna sahte doları uzattıklarında, doların bankadan geçtiğini ve başarılı olduklarını anlarlar.

Basmış oldukları sahte dolarları anarşist mücadeleye destek için harcamaya başlarlar. Bu sırada Anne, Lucio’ya hamile olduğunu söyler. Lucio, yalnızca ülke içinde değil, Küba gibi ülkelerde de anarşist devrimi desteklemek amacıyla planını Che Guevara’ya anlatır, ancak beklediği desteği bulamaz. Kısa süre sonra Lucio yeniden yakalanır ve bu kez hapse gönderilir. Bir süre hapiste kaldıktan sonra serbest bırakılan Lucio, bu sırada Anne’nin doğum yaptığını ve bir kız babası olduğunu öğrenir. Hapisten çıkmasının ve kızının doğumunun ardından Lucio, eski hayatına geri dönerek yeniden inşaat işçisi olarak çalışmaya başlar.

Lucio’nun kızı büyümüş ve okula gitmeye başlamıştır. Mutlu bir evlilik sürdüren aile, bu dönemde mali zorluklarla başa çıkmaya çalışmaktadır. Aynı dönemde, ekonomide seyahat çeki adı verilen bir ödeme aracı yaygınlaşmıştır. Seyahat çekleri, dünyanın her yerindeki bankalarda bozdurulup nakite çevrilebildiği gibi, marketlerde alışveriş yaparken de kullanılabilmektedir. Geleceğin bu tür bir ödeme sisteminde olduğunu düşünen Lucio, sahte seyahat çekleri basmak için yeniden ekibiyle bir araya gelir ve Patrick’ten yardım ister. Patrick, gerekli kalıpları hazırladıktan sonra sahte çekleri basar. Çeklerin geçerliliğini test etmek isteyen Lucio, bir banka şubesine giderek sahte çeki bozdurur. Çekin kabul edilmesi ve parasını almasının ardından şubeden sorunsuz bir şekilde çıkar.

Anarşist mücadeleye destek vermenin yanı sıra Amerikan bankalarına da meydan okumak isteyen Lucio, cesur bir plan hazırlar. Çevresine geniş bir ekip toplayarak, sahte çekleri aynı gün ve aynı saatte dünyanın en büyük bankalarından biri olan City Bank’ın farklı şubelerinde bozdurmayı planlar. Buradan elde edilecek parayı ise ihtiyaç sahiplerine dağıtmayı hedefler. Plan başarıyla işler ve çekler farklı şubelerde nakite çevrilir. Ancak kısa süre sonra City Bank, çeklerde sahtecilik yapıldığını fark eder. Bu dolandırıcılık yönteminin bankaya büyük zarar verdiğini anlayan yöneticiler, sorunu çözmek için polisle iş birliği yapmaya karar verir. Bunun üzerine, sahteciliği durdurmak üzere Bay Barrow’u görevlendirerek Fransa’ya gönderirler.

Komiser Costello, yıllar sonra yeniden Lucio Urtubia’dan şüphelenerek onun peşine düşer. Polis ekiplerinin takibinin yanı sıra, City Bank’ın da kendisini izlediğinin farkında olan Lucio, bankanın aldığı sıkı önlemler nedeniyle çekleri eskisi gibi bozduramaz hale gelir. Bunun üzerine, ellerindeki sahte çekleri toplu olarak bir alıcıya satmayı ve bu işi zirvede bırakmayı planlar. Charlie isminde eski bir hücre arkadaşından yardım isteyen Lucio, onun aracılığıyla bir bağlantı bulmasını ister. Bu kişi Tony Greco’dur. Lucio, 3 milyon dolarlık çek karşılığında 1 milyon dolar nakit almak üzere Tony Greco ile anlaşır. İkili, alışverişi gerçekleştirmek için birkaç gün sonra buluşmayı kararlaştırır.

Bu alışverişin oldukça riskli olduğuna kanaat getiren ekip arkadaşları, hapse girmek istemediklerini belirterek bu işte olmadıklarını söyleyerek vazgeçselerde, Lucio vazgeçmemiştir. Bu işten sonra ailesiyle buluşarak Bolivya’ya gitme planı yapar. Polisin ona çok yakın olduğunun farkında olan Lucio, alışverişi yapacağı günün polisin peşinde olduğunu fark eder ve zekice bir hamle yaparak onlardan kurtulmayı başarır. Ancak, alışverişi gerçekleştireceği sırada yine de yakayı ele verir ve tekrardan hapishaneye gönderilir. Fakat, bu defa işler ciddiye binmiştir çünkü polis departmanın yanı sıra, soruşturmaya City Bank’ta müdahil olmuştur. 20 yıllık hapis cezası ve Lucio’nun sebep olduğu zarardan ötürü 50 milyon dolar tazminat talep etmektedir.

Lucio, kendisine yöneltilen büyük suçlamalara rağmen kefaletle serbest bırakılır. Davası, televizyon kanallarında ve gazetelerde geniş yankı bulmuştur. Ancak alışveriş yaptığı kişi olan Tony Greco’nun aslında bir polis olduğu ortaya çıkar. Eski hücre arkadaşı Charlie’nin ihbarıyla Lucio’nun peşine düşülmüştür. Ölüm tehditleri almasına rağmen, bu tehditler Lucio’yu yıldırmaz ve sahte çek basmaya devam eder. City Bank’ın güvenlik şefi Barrow, artan baskılarla karşı karşıya kalır. Sahte çekler, Fransa’nın yanı sıra Hollanda, Belçika ve Almanya gibi diğer Avrupa ülkelerinde de ortaya çıkmaya başlamıştır.

Lucio, sonunda teslim olur ve banka ile bir anlaşma teklif eder. Sahte çeklerin bir daha dolaşıma girmeyeceğini garanti etmesi ve sahte çek kalıplarını bankaya teslim etmesi karşılığında, tüm suçlamaların geri çekilmesini talep eder. Banka, Lucio’nun teklifini kabul eder. Anlaşma gereği, Lucio sahte kalıpları teslim eder ve karşılığında belirli bir miktar para alır. Ancak bankadan ne kadar para aldığı bilinmemektedir. Parayı aldıktan sonra Bolivya’ya, ailesinin yanına döner. Lucio, burada kızına ve eşine yeniden kavuşarak hayatına devam eder.

Lucio Urtubia, gerçekleştirdiği sahte çek operasyonlarıyla dönemin en büyük bankalarından birini diz çöktürmeyi başardı. Bu olayın ardından bankalar, daha güvenli alternatifler aramaya yöneldi ve 1980’li yıllarda çeklerin yerini kartlar ve ATM’ler almaya başladı. Urtubia, gerçekleştirdiği banka soygunları, kalpazanlık faaliyetleri ve sahte çeklerle anarşist mücadeleye mali destek sağladı ve bu nedenle çağının Robin Hoodu olarak anıldı. Lucio Urtubia, 18 Temmuz 2020 tarihinde 89 yaşında hayata veda etmiştir. İçeriğimizin başındaki görselde de yer alan “Mi Utopía Vivida“ (Yaşadığım Ütopya) adlı bir kitabı bulunmaktadır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu