Ekonomi

Ponzi Sistemi Nedir? Nasıl Çalışmaktadır? | Bir Örnek Üzerinden Açıklanması

Son yıllarda, ülkemizde ve dünya çapında dolandırıcılık vakaları oldukça sık bir şekilde yaşanmaktadır. Yaşanılan dolandırıcılık vakalarının temeline inildiğinde, benzer bir sistem uzun yıllardır takip edilmektedir. Ponzi Sistemi, Ponzi Oyunu veya Ponzi Şeması olarak bilinen, bu dolandırıcılık sistemi, halkımız arasında Saadet Zinciri olarak da bilinmektedir.

İlk kez 1920’li yıllarda A.B.D.’de Charles Ponzi tarafından sistematik olarak gerçekleştirildi. Bu sistem, Charles Ponzi ile ilişkilendirilse de aslında, Ponzi bu sistemi hayata geçirmeden önce çalıştığı bir bankada bu sistemin nasıl işlediğini öğrenmişti.

İtalya’dan A.B.D.’ye göçen Ponzi kısa süre sonra Kanada’ya taşındı ve Montreal’de yeni kurulan Banco Zarossi’de veznedar yardımcısı olarak görev yapmaya başladı. Banco Zarossi, şehre gelen İtalyan göçmenlere hizmet vermek üzere Luigi “Louis” Zarossi tarafından kurulmuştu. Daha sonra Ponzi sistemi olarak bilinecek olan olaya ilk kez orada tanık oldu.

Banka, batan bir dizi gayrimenkul kredisi nedeniyle ciddi bir mali sıkıntı içindeydi. Bu nedenle, kurucu Luigi “Louis” Zarossi, yeni açılan hesaplardan müşteri mevduatlarını kullanarak faiz ödemelerini finanse ederek ayakta kalmaya çalıştı. Banco Zarossi, %2 ile %3 arasında değişen mevduat faiz oranlarının tam iki katını yani %6 faiz vermeyi vadetti. Bu şekilde, hızlı bir biçimde mevduat toplayarak büyümeye başladı. Bankanın müdürlüğüne yükselen Ponzi, Zarossi’nin faiz ödemelerini yatırım kârından değil, yeni açılan hesaplara yatırılan parayı kullanarak finanse ettiğini öğrendi. Yani, aslında bankaya parasını yatıran her bir kişi bir diğerini fonluyordu. Sistem yürümedi ve banka iflas etti. Zarossi, topladığı mevduatların büyük bir kısmını alarak Meksika’ya kaçtı.

Ponzi Sistemi, özetle; bu sistemi kuran kişi tarafından hiçbir yatırım yapılmadan, sisteme yeni katılan kişilerin sayesinde düzenin devam etmesi ve zamanı gelen kâr payı ödemelerinin yapılabilmesi için sisteme sürekli yeni kişilerin katılmasını gerektiren bir sistemdir. Sisteme yeni kişiler katılmaya devam ettiği sürece, çark dönmeye devam eder.

Bir üniversitede ekonomi profesörü olan İrfan, haksız yere işten atılmıştır. Aynı zamanda, 7 yaşındaki oğlu Deniz ölümcül bir hastalığa kapılmıştır. İşsiz kalan İrfan, çocuğunun tedavisi için paraya ihtiyaç duymaktadır. Denediği yollar sonuçsuz kalmıştır. Bu durum, İrfan’ı çaresiz bırakmış ve farklı alternatiflere yönelmesine sebebiyet vermiştir. Bir çıkış yolu arayan İrfan, çareyi emlak düzenbazlığı yapmakta bulmuştur. Babil dizisinde İrfan karakteriyle başrolü üstlenen ünlü oyuncu Halit Ergenç tarafından çok basit ve anlaşılır bir dille anlatılan Ponzi Sistemi’ni izlemenizi öneririz. Diğer bir önerimiz ise, sitemizde incelemesine yer verdiğimiz Mahfi Eğilmez‘in Fon isimli romanı. Ponzi sisteminin nasıl işlediğini ve hangi aşamalardan geçtiğini bir fon dolandırıcılığı üzerinden anlatan Fon romanına göz atabilirsiniz.

Ponzi Sistemi Nasıl İşlemektedir?

Peki, Ponzi sistemi nasıl işlemektedir? Gelin, bu sistemi örnek bir olay üzerinden açıklayalım.

Nihal Hanım, 30 yıl boyunca öğretmen olarak çalışmıştır ve emekli olmasına birkaç sene kalmıştır. Emekli olduktan sonra, rahat bir yaşam sürdürebilmek için çeşitli arayışlara girmeye başlamıştır. Emekli maaşı ile yaşamaya çalışmak sadece hayati ihtiyaçlarını giderebilmesine anca yetmektedir. Bu yüzden, çalışma hayatı boyunca yapmış olduğu birikim ve tasarruflarını daha verimli bir şekilde kullanmak istemektedir.

Çeşitli araştırmalar yapan Nihal Hanım’ın karşısına farklı finansal alternatifler çıkmıştır. Mevduat, döviz, altın, hisse senedi, fon gibi farklı konularda araştırmalar yapan Nihal Hanım, şunu fark etmiştir: aslında getiriler istediği seviyelerde değildir. Mevduat oranları oldukça düşüktür, diğer finansal varlıkların ise getirileri belirsizdir ve enflasyonun altında kalabilmektedir.

Bir gün, okulda öğlen molasında dinlenirken kendisi gibi meslektaşı olan Ali Bey’in birikimlerini aktardığı bir iş fikrine kulak misafiri olur. Detayları öğrenmek için Ali Bey’in yanına gider. Ali Bey, sahip olduğu bütün birikimini ”yüksek kâr elde eden bir holdingin portföyüne” yatırmıştır. Bu holding, finans, enerji, yazılım/teknoloji gibi çeşitli sektörlerde yatırımlar yapmaktadır ve gelecekte daha büyük yatırımlar yapmayı planlamaktadır. Bu işlerden elde ettiği kârı da yatırımcılarıyla paylaşacağını bildirmiştir. Hatta, Ali Bey ilk ödemesini almıştır.

Nihal Hanım, holdingi ve içinde bulunduğu işleri araştırmaya başlamıştır. Araştırmaları sonucunda, bu iş kafasına yatmıştır. Güvenli ve risksiz gibi gözükmektedir. Ayrıca, birikimlerini değerlendirmek isteyen Nihal Hanım’ın araştırdığı finansal alternatifler arasında en yüksek getiriyi bu portföy sunmaktadır. Bunun sonucunda, birikimlerini bu portföye aktarmıştır. Aradan geçen bir aydan sonra, ilk kâr payı ödemesini almıştır.

Nihal Hanım, aldığı ilk kâr payı ödemesinin ardından mutlu olmuş fakat ”neden daha fazla kazanmak varken az ile yetineyim ki?” düşüncesine kapılmıştır. Bunun sonucunda, bankadan kredi kullanarak daha yüksek bir tutarla holding portföyüne bir yatırım daha yapmıştır. Holdingin içerisinde bulunduğu işlere yüksek güven duyan Nihal Hanım’a göre bu holdingin batması imkansızdır. İkinci ödemesini alması gereken zamanda ödemenin gecikmiş olması Nihal Hanım’ı şüpheye düşürmüştür. Bir akşam televizyondaki haberleri açtığında, holdingin iflas ettiğini öğrenmiştir. Duyduğu haber karşısında şok olan Nihal Hanım’ın, bir anda elinde avucunda sahip olduğu bütün birikimleri gitmiş, üstüne üstlük bir de bankaya borçlanmıştır.

İşlerin yolunda gittiği gibi göründüğü, birçok kişinin birikimlerini aktardığı bir holding nasıl olur da batardı? Bunun nasıl gerçekleştiğini anlamayan Nihal Hanım, araştırmaları sonucunda holdingin aslında doğru düzgün bir yatırımının bile olmadığını öğrenir. Birikimlerini değerlendirmek isteyen kişilerden topladığı parayı geri dağıtarak kâr ediyormuş gibi görünerek aslında insanlara hayali bir tablo çizilmiştir. Nihal Hanım, bir Ponzi sisteminin içerisine düşmüştür. Kendisi gibi on binlerce kişi de birikimlerinden olmuştur.

Ponzi Sistemi Nasıl Anlaşılabilir? Karakteristik Özellikleri Nelerdir?

Yazımızın başında belirttiğimiz üzere, birçok Ponzi sistemi benzer özelliklere sahip olarak kurulur ve bu sistem içerisinde yoluna devam eder. İnsanlara sunulan hikaye değişiklik gösterebilir. Bu hikaye, kimi zaman yüksek kâr elde eden bir holding, kimi zaman oldukça büyük bir arsa üzerine konumlanmış bir inşaat, kimi zaman da finans sektöründe faaliyet gösteren bir fon olabilir.

Ponzi sistemi içerisinde, yüksek kâr getiren bir üretim veya iş varmış gibi gösterilir. Bu, aslında yatırımcıları sisteme dahil edebilmek için tamamen bir göz boyama yöntemidir. Bütün yatırımlar, kendi içerisinde farklı risklere sahiptirler. Düşük risk, düşük kazanç ile ilişkilendirilirken, yüksek risk yüksek kazanç ile ilişkilendirilir. Yani, bir yatırımın hem risksiz veya oldukça düşük riskli olması hem de yüksek getiri sağlayabilmesi oldukça düşük bir ihtimaldir.

Yatırımlar, getiri bakımından yükseliş veya düşüşler yaşayabilir. Yatırım içerisinde dalgalanmalar yaşanması gayet normal kabul edilen, sağlıklı bir durumdur. Sürekli yükselişin yaşandığı ve bu yükselişinde büyük çaplı olduğu yatırımlara şüpheyle yaklaşmak gerekmektedir çünkü bu tarz bir getiri uzun bir süre boyunca sürdürülebilir değildir.

Ponzi sisteminin bir diğer karakteristik özelliği, yapılacak yatırımın herhangi bir güven ortamı sağlamamasıdır. Yatırım yapmadan önce detaylı bir araştırma çalışması yapılması gerekmektedir. Yatırım yapılacak şirket veya varlığın, ilgili kurum ve kuruluşlardan izinlerinin var olup olmadığı, mevzuata uygun mu değil mi gibi konularda araştırmaların yapılması hayat kurtarıcı olmaktadır. Evrakların eksik veya sahte olması, iletişim konusunda eksiklik yaşanması, lisansı veya yetkinliği olmayan kişiler tarafından ilgili projenin pazarlanması gibi konular kişinin zihninde soru işareti yaratmalıdır. Yatırım, kafa karıştırıcı olmamalıdır.

Ponzi sisteminden esinlenilerek, yakın zamanda dünyada ve ülkemizde birçok dolandırıcılık vakası yaşanmıştır. Bernie Madoff isminde bir yatırım danışmanının kurduğu Ponzi sisteminin 2008 finansal krizinde çökmesi sonucunda yaklaşık 65 milyar doların kayıp olduğu tahmin edilmektedir. Çitflik Bank, Seçil Erzan Fonu gibi vakalar, son senelerde daha sık rastlamış olduğumuz Ponzi sisteminin ülkemizde yaşanılan birer örnekleridir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu